9 Kasım 2018 Cuma

ATATÜRK'Ü ANLAMAK

10 Kasım 1938. Bu tarihin yeri ve önemi gayet iyi anlaşılıyor ki Mustafa Kemal Atatürk'ün 57 yaşında hayata gözlerini kapadığı gündür.

Bütün millet O'nun için ağlıyor, O'nun için gözyaşı döküyor. Bu tarih 81 ilde saat 9:05'te hayatın durması demektir. 

Her ulusun tarihinde bir kahraman yatar. O kahramanların başında ise Ulu Önder Atatürk gelir. Her 10 Kasım tarihinde 5 dakikalık saygı duruşuyla O'nu kalbimize kazıyarak anıyor ve milletçe duygulanıyoruz.

Şimdi Atatürk'ün ölmeden önce yaptığı yenilikleri maddeler halinde açıklamaları ve tarihleriyle beraber özetleyeceğim;


1. Millet Mekteplerinin Açılması (1920): Arap harflerinin kaldırılması ve yeni harflerin kabul edilmesi ile birlikte halkın okuma ve yazmayı öğrenmesi için açılmış 4 ay süreli kısa kurslardır.
2. Teşkilatı Esasiye Kanunu (1921)
:  İşgal altında iken meclisten çıkarılan ve güçler birliğinin esas alındığı Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasasıdır. İşgal altında bulunulmasından ve ülkenin zor döneminde çıkarıldığı için çok uzun değildir.

3. Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
: İlk anayasanın ardından daha kapsamlı bir anayasa yazılmış ve 1923’de yönetim biçimi Cumhuriyet olarak seçilerek Anayasa mecliste kabul edilerek ilan edilmiştir. 


4. Halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı hanedanı mensuplarının yurt sürgün edilmesi (3 Mart 1924). Saltanatın kaldırılmasından ve Mehmet VI Vahdettin’in İstanbul’dan ayrılmasından sonra, TBMM’nin 18 Kasım 1922’de halife seçmiş olduğu Abdülmecit Efendi, eski rejim yanlılarının tek umudu haline gelmiş, bundan güç alan Abdülmecit Efendi de, yeniden törenler düzenlemeye, demeçler vermeye bazı İslâm ülkelerinin kendisine bağlılık bildirmeleri üstüne, İslâm dünyasının önderi tavrı takınmaya başlamıştı. Bu durumun yeni kurulmuş cumhuriyet yönetimi için tehlikeli olabileceğini kavrayan Atatürk, İzmir’deki ordu tatbikatları sırasında ordu komutanlarına hilafetin kaldırılması konusunda düşüncesini açıklayıp, yasanın meclis gündemine getirilmesini kararlaştırdı. 1 Mart 1924’teki bütçe görüşmelerinde halifeye ve Osmanlı hanedanına verilecek ödenek konusunun gündeme getirilmesinden sonra, 3 Mart 1924’te kabul edilen yasayla, halifelik kaldırılıp, ilerde saltanat ve halifelik iddiasında bulunmamaları için Osmanlı hanedanı üyelerinin de yurt dışına çıkarılmaları kabul edildi.

5. Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi (1924): Farklı türden okulların kapatılarak, farklı kültür ve mekanda yetişen öğrencilerin arasında bulunan kültürel çatışmaların kaldırılması amacıyla medreseler kapatılmıştır.

6. 1924 Anayasası’nın İlan Edilmesi (20 Nisan 1924) : Eski anayasanın ihtiyaçlara cevap vermemesi sonucunda yeni Anayasa ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu sebeple tam 105 maddeden oluşan yeni anayasa yazılarak mecliste kabul edilmiştir.

7. Şeriyye Mahkemelerinin Kapatılması (1924) : Osmanlı devleti döneminde islam hukukunun işletildiği mahkemelerdir. Bu mahkemeler şeri kuralları uygulamaktaydı. 1924 yılında kapatıldı.

8. Çok Partili Siyasi Hayata Geçiş Denemeleri (1924-1930) : Çok partili ve daha demokratik sisteme geçiş amacıyla Mustafa Kemal Atatürk tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası kurulmuştur. Atatürk halkın söz sahibi olduğu bir yönetim sistemini benimsiyordu. Bu nedenle de çok partili hayata geçilmesini istedi.

9. Mecellenin Kaldırılması (1924-1937) : Osmanlı döneminde İslam hukukuna göre hazırlanan Medeni Kanundur. Atatürk tarafından Batıdan alınan bir medeni kanunun gelmesi gerektiğine inanıyordu. Bu nedenle uygun görünen İsviçre Medeni Kanunu kabul edildi.

10. Şapka Kanunu (25 Kasım 1925) : Yaşayış tarzı olarak uygarlığı ve çağdaşlığı destekleyen Atatürk daha çağdaş olacağı gerekçesi ile devlet memurlarının şapka takmasını zorunlu hale getiren bir yasayı meclisten geçirerek yasalaştırılmıştır. Atatürkün getirdiği yenilikler.

11. Kılık ve Kıyafette Değişiklik (1925-1934) : Ülke halkını her alanda çağdaş ve uygar düzeye çıkarabilmek için değişiklikler tasarlarken, dış görünüşüyle de bunu vurgulaması gerektiğine inanan Mustafa Kemal’in, 25 Ağustos 1925’te Kastamonu’ya yaptığı bir gezide başına şapka giyip, “Buna şapka derler” diye halkı şapka giymeye özendirmesinden sonra, 25 Kasım 1925’te Şapka Giyilmesi Hakkındaki Kanun çıkarılıp, dinsel giysilerle sokakta gezilmesi yasaklandı.

12. Takvim Saat ve Ölçülerde Değişiklik (1925-1935) : Batıya uyum sağlamak ve ticarette esnafların birbiri ile uyum sağlaması ve daha kolay ölçebilmesi için ölçü birimlerinde değişiklik yapılmıştır. Örneğin Okka yerine batıda kullanılan gram ve kilogram birimleri getirilmiştir.

13. Medeni Kanunun Kabulü (1926) : Mevcut medeni kanunda erkeğin üstünlüğü vardı. Bu nedenle daha modern bir medeni kanunun gerektiğine inanan Atatürk en uygun kanunun İşviçrede olduğunu karar verdi. Mecelle kaldırılarak yerine bu medeni kanun getirildi.

14. Türk Ceza Kanunu (1926) : İtalya’dan alınarak uygulandı.

15. Türk Kadınının Medeni ve Siyasi Haklarına kavuşması (1926-1934) :
Atatürk Anadolu kadınlarının söz hakkı olduğuna inanır ve siyasette olmalarını isterdi. Bu sebeple yapılan kanunlarla kadınlara seçme seçilme hakkı verildi. Medeni kanunda yapılan değişiklikler ile de erkeklerle aynı haklara sahip oldu.


16. Harf Devrimi (1928): Öğrenilmesi son derece güç olan Arap abecesinin okuryazar sayısının artmasını engellediğini, ayrıca Türkçe sesleri dile getirmede güçsüz kaldığını anlayan Atatürk’ün, 1926’dan başlayarak yaptırdığı araştırmalar sonucunda, Türkçe’nin yapısına en uygun abece olduğuna karar verilen Latin abecesi alınıp, yeniden düzenlenerek, 1 Kasım 1928’de çıkarılan Türk Harfleri Hakkında Kanun’la yürürlüğe kondu ve Atatürk’ün kendisinin de katıldığı yaygınlaştırma çalışmaları sonucunda, kısa süre içinde benimsendi.

17. Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun (1926) 18. Medreselerin Kapatılması (1926) 19. Kabotaj Kanunu (1 Temmuz 1926) 20. Devletin Dinine İlişkin Maddenin Anayasadan Çıkartılması (1928) 21. Üniversite Reformu (1933) 22. Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934) 23. Laiklik İlkesinin Anayasaya Eklenmesi (1937) 24. Atatürk İlkeleri’nin tamamının anayasaya girmesi (5 Şubat 1937). 25. Tekkelerin, zaviyelerin ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925). 26. Efendi, Bey, Paşa gibi lakap ve unvanlarin kullanımının yasaklanması (26 Kasım 1934). 27. İslam vakıflarının devlet idaresine alınması (1924). 28. İsviçre Medeni Kodundan çevrilerek hazırlanan Medeni Kanun’un kabulü (1926). 29. İtalyan Ceza Kanunu’ndan çevrilerek hazırlanan Türk Ceza Kanunu’nun kabulü (1927).
 
Atatürk, kapkaranlık bir ülkenin üzerine doğan güneş demektir. Atatürk Cumhuriyetimizin kurucusu, medeniyetin ve özgürlüğün savunucu olmuş ve ileri görüşlülüğü sayesinde yok olmakta olan bir milleti küllerinden doğurtmayı başarabilmiştir.

Bugün sahip olduğumuz pek çok hak, yaşadığımız vatan hepsi Atatürk sayesinde elde edilmiştir. Atatürk olmasaydı ne bizim bu topraklarda yaşamamız ne de bugün Türk olarak varlık gösterebilmemiz mümkün olmayacaktı. Bu nedenle Atatürk tarihin görmüş olduğu en büyük liderlerden bir tanesidir. Çünkü o yokluktan bir varlık ortaya çıkarmış, tüm dünyaya eşi benzeri görülmemiş bir zaferi ilan etmiştir.

Bugün Atatürk’ü anlamayanlar, onu sevmeyenler mevcuttur. Ancak bu kişiler unutmamalıdır ki bugün bu topraklarda Türk olarak yaşıyorsak bu Atatürk sayesindedir. O tüm inançlara, tüm vicdanlara, tüm fikirlere saygılıdır; ona saygı göstermeyen kişiler öncelikle ellerini vicdanlarına koyarak onun yaşam öyküsünden bu saygıyı öğrenmelidir.

Ölümünün 80.yıldönümünde Ülkemizin ve ulusumuzun varlığını borçlu olduğumuz  Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı,sevgi ve minnetle anıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beykoz'dan Bir Tarihi Eser: Hidiv Kasrı

  Size İstanbul'un belki de gezilecek en önemli gezi noktaları arasında gösterilen bir yapıdan bahsetmek istiyorum. Beykoz ilçesine bağl...