28 Ekim 2018 Pazar

Kaunos







Likya turuna gidenler iyi bilir. Burası Muğla'nın Dalyan beldesinde bulunan turistik Kaunos Kaya Mezarları. Uzaktan görmeniz daha iyi olacaktır, çünkü denizden yüksekte olduğu için çıkılması bayağı zordur.

Kaunos Kaya Mezarları tanıtım filmlerinde sıkça gördüğümüz yerlerden birtanesidir. Kaya mezarları Dalyan'a kara ya da deniz yoluyla gelen misafirleri tarihin derinliklerine doğru uzun soluklu bir yolculuğa götürüyor.

Kaunos Kral Mezarlarının Büyük İskender ya da Perslerin istila etmesi nedeniyle tamamlandığı tahminler arasında yer alıyor. Yani nedeni tam olarak bilinmiyor.

Size şimdi Kaunos'tan bahsedeceğim. Denizden tam 152 metre yüksekte bulunan bu antik kent akropolisin eteklerinden başlayarak sur duvarları, stoa, agora, çeşme, hamam, tiyatro ve tapınak kalıntıları ile aşağı doğru uzanmaktadır.

"Kaunos'lular kimdir?" diye sorabilirsiniz belki. Merak edenler için önce bundan bahsedeyim. Kaunos antik kenti ilk olarak 1840 yılında İngiliz arkeolog Hoskyn tarafından keşfedilmiştir. Bu antk kentte "Kaunos Halkı Ve Meclisi" ibaresi bulunan yazılı bir blog bulurlar ve buranın kısa sürede "Kaunos Antik Kenti" olduğu ortaya çıkar.

Yazılı belgelerde ise, Kaunos adının ilk defa Pers Savaşları sırasında (İÖ 546) geçtiği tahmin ediliyor. İlk ve Orta Çağ'ı kapsayan: Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olan bu antik kent daha sonra terk edilmiştir.

MÖ 4.yy'da yapılmış, kayalara oyulmuş, Kral Mezarları'yla öne çıkan antik kentin içerisinde 167 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Tapınak cepheli olan mezarlar bugün Kaunos'un simgelerinden biri haline gelmiştir. Bu mezarları diğer antik kentlerden ayıran özellik ise Hellen Tapınağı cephe mimarisini taşıyan özellkleridir. Bu tip bir mimari Urartu, Frig ve Likya bölgelerinde görülmemiştir. Sert özelliklere sahip bu kayalar akıllara "nasıl?" sorusunu sordurtacak biçimde ince ince işlenmiştir. 

Bazılarında ise birden çok mezar yeri ve sunak mevcut. Kim bilebilir, belki de Kaunoslular krallarını aileleriyle birlikte gömüyorlardı. Mezarların dışında dağlar ayrıca mezarlardan ayrılacak şekilde oyulmuş.

5000 kişilik kapasiteye sahip tiyatrosu kentin en önemli yapıları arasındadır.

Tarih boyunca farklı yönetimlerin altına giren Kaunos'a her gelen izlerini buraya bırakmıştır. Kuzeybatısını çevreleyen surlar Helenistik döneme aittir. Surun kuzey kısmı Mausolos tarafından yapılmış ve limana doğru olanlar Arkaik Devri'ne ait olmuştur.

 Bağımsız bir devlet olan Kaunos ayrıca kendi isminde bir para da bastırmıştır. Kaunos'a Sarıgerme beldesi ve Köyceğiz ilçesi civarındaki pek çok antik kent de bağlıdır.

Geç Antik Dönem'den başlayarak Orta Çağ'ın içlerine kadar Doğu Roma ve Likya Kilisesi Eyaletlerine bağlı kalmıştır. Kent iki Bişof ile temsil edilmekteymiş: Kalkedon Konsül Belgeleri ve Epiphanieus, bir Basilileos ve bir Antipatros'tan Kaunosluların bişofu olarak bahsediliyor. Bu dönemle beraber kent artık "Kaunos-Hagia" adlı iki isimle anılmakta.

"Senin bu yer hakkındaki düşüncelerin nedir?" diye soracak olursanız çok etkilendim ve çok hayran kaldım. Burayı görerek tam 3000 yıl öncesine dayanan uzun bir yolculuğa çıktım. Kendimi adeta tarihin farklı sayfalarındaymışım gibi hissettim. Hala gitmediyseniz görmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beykoz'dan Bir Tarihi Eser: Hidiv Kasrı

  Size İstanbul'un belki de gezilecek en önemli gezi noktaları arasında gösterilen bir yapıdan bahsetmek istiyorum. Beykoz ilçesine bağl...